1901 yılında ABD´´nin Chicago kentinde doğdu. O kadar fakirdi ki karnını doyuracak parayı dahi bulamıyordu. Babası çok hastaydı. Annesi oğlu Disney´´e güveniyordu. O da ne iş bulsa çalışarak yemek için para kazanıyordu. Aslında belli bir mesleği olmadığı için iş bulması da kolay değildi. Pek çok iş yerinden geri çevriliyor ancak gazete dağıtıcılığı ve ambulans şoförlüğü gibi geçici işler bulabiliyordu. Bu arada babasının durumu daha da ağırlaşmıştı. Babasının sırf yeterli parayı bulamadıkları için hayatını kaybettiğini düşünen Disney bu yüzden uzun süre kendini suçladı.
Bu arada gözüne çarpan bir ilandan esinlenerek bedava sanat kurslarına katıldı. Çizimini geliştirdi. Bazı ajanslara minik çizgi filmler çizdi ama para kazanamadı. Hollyvvood´´a gidip şansını denemeye çalıştı. Bir çok çizim yapmasına rağmen bir türlü tutturamıyordu. Hâlâ parasızdı... Ama bu meteliksiz gecelerden biri, ona hayatını değiştirecek yaratığı getirecekti. Geceleri çalıştığı bir depoda minik bir fareyle tanışmıştı. Onunla ekmeğini paylaşıyor, dakikalarca seyrediyordu. Farenin dans eder gibi ilginç hareketler yapması Disney´´e ilham verdi ve bir gece onu kağıda çiziverdi... Dünya çocuklarının sevgilisi Mickey Mouse işte o gece doğdu. Walt Disney artık ünlü ve zengin bir adamdı.
Hayatı
Walter Ellas Disney (5 Kasım 1901 - 15 Aralık 1966), Amerikalı prodüktör, yönetmen, senarist, ses aktörü ve animatördür.
Uzun yıllar önce, Kansas City’de bir genç, gazete gazete dolaşıp çizdiği karikatürleri satmaya çalışıyordu. Ama bütün yazı işleri müdürleri sanki ağız birliği etmiş gibi, biraz da kaba bir dille, ona aynı şeyi söylüyorladı:
“Karikatüre yetenekli görünmüyorsun, neden bu işi unutup başka başka şeyler denemiyorsun?”
Ama karikatür, gencin hayatının rüyasıydı. İnsan biricik rüyasını, gayesini nasıl unutabilirdi? O karikatürü bıraksa bile, karikatür onu bırakmıyordu ki; geceleri rüyalarına giriyor, onu daha fazla yakalayıp kendine çekiyordu. Sonunda mahalli kiliselerden birinin rahibi, genci kilisedeki faaliyetlerin resimlerini çizmesi için küçük bir ücret karşılığı işe aldı. Ama çiçeği burnunda sanatçının bir stüdyoya ihtiyacı vardı. Hem resim çizebileceği hem de uyuyabileceği bir yer lazımdı ona. Allahtan ki , kilisenin eski garajı vardı; ama garaj kelimenin tam anlamıyla farelerin istilası altındaydı. Genç, burada yaşamak zorundaydı. Ama günlerini birlikte geçirdiği bu farelerden birisi, tıpkı o genç sanatçı gibi dünya çapında şöhrete kavuşacaktı.
Dünyanın her tarafında tanınan bu fare Mickey Mouse, genç sanatçı ise hayatının rüyasını asla terk etmeyen Walt Disney'di.
Flora Disney ve Elias Disney'in oğluydu ve 3 erkek ve 1 kız kardeşi vardı. Kardeşi Roy O. Disney ile beraber Walt Disney Productions'ı kurdu ve şirketi dünyanın en ünlü film üreticilerinden biri oldu. Kurduğu şirket The Walt Disney Company, şu an yıllık 30 milyar dolar geliri olan bir medya devi haline geldi.
Walt Disney genelde bir film prodüktörü ve şovmen; ayrıca animasyon ve Theme Park (bir temayla ilgili lunapark) tasarımlarıyla biliniyor. 48 kez Oscar'a, 7 kez de Emmy'e aday oldu. Hala da en fazla Oscar'a aday olan şahıstır. Diane ve Sharon isimli iki kızı vardır.
Walt Disney ve çalışanları, dünya'nın en ünlü prodüksiyonlarını üretti. Disney'in iç kişiliği olarak görülen, farelerden korkmasına rağmen Mickey Mouse da başta olmak üzere, Disneyland ve Walt Disney Resort gibi mekanlar da onun eseridir.
Walt Disney; Orlando, Florida'daki Walt Disney World açılmadan bir kaç yıl önce gırtlak kanserinden 15 Aralık 1966'da öldü. 1983 den bugüne DİSNEY CHANNEL ADINDA BİR TELEVİZYON KANALI YAYINLANIYOR. VE DİSNEY KARAKTERLERİ ARTIYOR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür Kullanmayın!