SBS'ye KAÇ GÜN KALDI?

SİTEMİ NASIL BULDUN?

Powered By Blogger

11 Temmuz 2009 Cumartesi





10 Temmuz 2009 Cuma

Çok acıklı

Bir kız ve bir delikanlı motorsikletin üzerinde 140 km hızla giderken aralarında şöyle bir konuşma geçiyor!

Kız: Lütfen yavaşla ben korkuyorum.
Erkek: Hayır bak ne kadar eğlenceli.
Kız: lütfen bak çok korkuyorum...
Erkek: Peki o zaman beni sevdiğini söyle.
Kız: Seni çok seviyorum.Lütfen yavaşla hadi.
Erkek: Şimdide bana sıkıca sarıl. Kız delikanlıya sıkıca sarılır.
Erkek: Kaskımı alıp kendine takar mısın.Başımı çok sıktı.
Ertesi gün gazetelerde şöyle bir başlık çıkar:

Motorsiklet Kazası!!! Motorsikletin frenleri arızalanınca bir binaya çarptı ve 2 kişiden sadece biri yara almadan kurtuldu...!

Gerçek ise şöyleydi:

Yolun yarısında delikanlı,frenlerin bozulduğunu anlamış,kıza belli etmek istememişti.Bunun yerine kıza kendisini sevdiğini söylemesini istemiş ve kendisine son defa sarılmasını istemişti.
Sonrada kendi ölümü pahasına,kızın başlığı takmasını ve hayatta kalmasını sağlamıştı...

Ben çok duygulandım

9 Temmuz 2009 Perşembe

Allah'ın 99 İsmi

İsimArapçasıAçıklama
AdilالعدلHerkese hakkını veren,
AfüvالعفوGünahları affedip sâhibini cezâlandırmaktan vazgeçen
ÂhirالآخرVarlığının sonu olmadığını belirtir ve insanlara vadettiği sonsuz hayâtı veren
AlîmالعليمBilgisi sonsuz olan, herşeyin farkında olup en ince noktasına kadar bilen
AliyyالعليYüksek, büyük ve yüce, güçte, bilgide, hükümde, irâdede ve diğer bütün yetkin sıfatlarında üstün olan
AllahاللهKendisinden başka ilah olmayan "O" ilah. El-İlah'dan türemiştir.Diğer isimleri kapsar.
AzîmالعظيمÇok yüce ve sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlüğün tek sâhibi, pek azametli olan, yüce.
Azîzالعزيزİzzet sâhibi, mağlup edilmesi imkânsız olan, her şeye galip olan.
BâisالباعثÖlüleri dirilten, her canlıyı ölümünün ardından yeniden dirilten.
BâkîالباقيSüreklilik sâhibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz.
Bâri'البارئYarattıklarını temiz ve sağlam bir nizâm üzere yaratan, olgunlaştırarak birbirinden farklı niteliklerde meydana getiren, âzâ ve cihazını birbirine uygun yaratan.
BasîrالبصيرHerşeyi her yönüyle eksiksiz gören, yarattıklarına da görme duyusunu veren.
BâsitالباسطHer hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan, dilediğine bolluk veren.
BâtınالباطنGizli, cisim olarak görülmeyen, varlığı gizli olan, ancak varlığı da kesin olarak bilinendir.
BedîالبديعEmsalsiz, acâyip ve hayret verici âlemler yaratan.
Berrالبَرّİyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma
Câmiالجامعİstediğini istediği şekilde, istediği zaman, istediği yerde toplayan.
CebbârالجبّارAzamet ve kudret sâhibi, istediğini mutlak yapan, dilediğine muktedir olan.
CelîlالجليلBüyüklük ve ululuğu pek yüce olandır.Güzeller güzeli.
DârالضارZarar verici şeyler yaratan
EvvelالأوّلHerşeyden önce, öncelerin öncesi, başlangıçların yaratıcısı ve varlığının öncesi olmayan
FettâhالفتّاحKulların her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolaylaştıran
GaffârالغفّارKullarının günâhlarını tekrar tekrar affeden ve çok bağışlayan yüce varlık
GafûrالغفورMağfiret eden, suçları bağışlayan, affeden.
GanîالغنيÇok zengin, hiçbir şeye muhtaç olmayan.
HabîrالخبيرHer şeyden haberdâr olan, herşeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle bilen
HâdîالهاديHidâyete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan.
HâfıdالخافضAllah'ın emirlerini dinlemeyen, başkalarını beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları; rezil, perişan eden.
HafîzالحفيظMuhafaza eden, koruyup saklayan, yapılan işleri bütün ayrıntılarıyla saklayıp, herşeyi belli vaktinde âfet ve belâlardan koruyan.
HakemالحكمHikmet sâhibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden.
HakîmالحكيمHerşeyi inceliğiyle bilip buna göre emir ve yasakları vâzeden, buyrukları ve bütün işleri yerli yerinde olan
HakkالحقّVarlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan ve gerçek olan.
HâlikالخالقYaratıcı olan
HalîmالحليمAcele etmeyen, günahkârların cezâsını vermeye güç yetirdiği onlara yumuşak davranarak cezâlarını geriye bırakan, hilmi çok olan
HamîdالحميدÇok övülen, övgüye en çok layık olan.
HasîbالحسيبHerkesin yaptıklarını tâkdir eden, yapılanları bütün ayrıntılarıyla bilip her insanı hesâba çekerek yaptığının karşılığını veren
HayyالحيّEzelî ve ebedî diri olan, uyuklama, yorulma gibi noksanlıklardan uzak olan.
KābidالقابضHerşeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, herşeyi emri altına alıp tutan
KādirالقادرKudret sâhibi, tükenmez kudreti olan, istediğini dilediği gibi yapmaya muktedir olan
Kahhârالقهّارhaddi aşanları çok şiddetli kahreden.
KaviyyالقويّKudretli, güçlü ve sınırsız kuvvet sâhibi olan
KayyûmالقيّومYarattıklarının işini çeviren, her işleneni bilen, evveli olmayan.
Kebîrالكبيرçok büyük
KerîmالكريمCömert, kerem sâhibi; muktedirken affeden, cömertlik duygusunu veren, va'dini yerine getiren, çok ikrâm edici
KuddûsالقدّوسHer türlü hatâ, gaflet ve âcizlikten, eksiklikten uzak, mutlak kemâl sâhibi
LatîfاللطيفEn ince işlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nûfuz edilemeyen en ince şeyleri de yapan
MâcidالماجدUlu ve cömert, şânı yüce anlamlarını taşımaktadır. Kadri ve şânı büyük, kerem ve müsamahası bol.
Mâlik-ül Mülkمالك الملكMülkün ebedî ezelî sâhibi.
MâniالمانعBâzı şeylerin meydana gelmesine müsâde etmeyen, engelleyen.
MecîdالمجيدŞan, şeref, büyüklük ve kudretinden dolayı yüce olan ve güzel işlerinden dolayı da sevilip övülendir. Şeref, ancak kendi emir ve yasaklarına uymakla elde edilebilir (Hud, 11/73). Şanı, şerefi çok üstün olan.
MelikالملكMülkün sâhibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.
MetînالمتينMetânetli, kuvveti çok şiddetli olup hiçbir iş zor gelmeyen, pek güçlü demektir.
Mu'ahhirالمؤخّرHerşeyden sonra yine var olan; O'na uymayanları zelîl edip arkada bırakan, istediğini geri koyan
MucîbالمجيبO'na yalvaranların isteklerine icâbet eden ve karşılık verendir, teklifleri bilen
MuğnîالمغنيDilediğine zenginlik veren, ihtiyaçlarını gideren, müstağni kılan.
MuhsinالمحسنÇokça veren, sonsuz düşünülse bile herşeyin sayısını her yönüyle bilen
MuhyîالمحييDirilten, canlandıran ve hayat veren
MuîdالمعيدYaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan
Muizالمعزİzzet ve ikrâm edici, şeref sâhibi
MukaddimالمقدّمHerşeyden önce olan, dilediğini öne alan; dilediğine maddî ve manevî nimetler verip yükselten, öne geçiren
MukîtالمقيتRızıkları yaratan, bilen, tâyin eden, her yaratılmışın rızkını veren.
MuksitالمقسطBütün işlerini dengeli yapan
MuktedirالمقتدرGücü herşeye yeten, herşeyi dilediği duruma getiren, kuvvet sâhipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden
MusavvirالمصورYaratmış olduğu varlıkların şekillendiren ve durumlarını tâkdir eden
Mübdî'المبدىءHiç yoktan ortaya koyan, vâreden, yaratan
MüheyminالمهيْمنAllah'ın görüp gözeten, herşeye şâhit olan, herşeyi koruması altına alan, onları muhâfaza edip saklayan
Mü'minالمؤمنÎmân ve güven veren, her türlü şüphe ve tereddütleri kaldıran
MümîtالمميتÖldüren, ölümü her canlıya tâkdir edip bunu uygulayan
Müntakimالمنتقمİntikâm alan
MüteâliالمتعالِYüksek ve yüce varlık
MütekebbirالمتكبّرHer hususta çok büyük ve azamet sâhibi ulu yaratıcı
MüzilالمذلYüce Allah'ın lâyık olanları zillete düşüren, zelîl kılan, onları hor ve hakîr eden
NâfiالنافعHayr ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandıran.
NûrالنورÂlemleri nurlandıran, dilediğini nûr eden, nûr, ışık olan.
RâfiالرافعKaldıran, yükselten ve yüksek olan
RahîmالرحيمBağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere (âhirette) merhamet eden.
RahmânالرحمنALLAH'ın zati ismi.Pek merhametli, şefkati ve nimeti her şeyi kuşatan.
RakîbالرقيبGörüp gözeten, murâkebe eden, bütün varlıklar üzerine gözcü olup bütün işlerini kontrol altına alan
Ra'ûfالرؤوفÇok şefkat ve merhamet gösteren, çok esirgeyen, kolaylık sağlayan
ReşîdالرشيدBütün âlemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle âkıbetine ulaştıran
RezzâkالرزّاقBütün yaratıkların rızıklarını veren
SabûrالصبورÇok sabırlı olan, isyankârlardan acele intikam almayan
SamedالصمدHiçbir şeye muhtaç olmayan, tüm canlıların ihtiyaçlarını gideren ve her türlü istekte doğrudan kendisine başvurulan
ŞehîdالشهيدHerşeye şâhit olan, herşeyi hakkıyla gören, bilen ve muâmelesini de buna göre yapan
ŞekûrالشكورÇok şükre lâyık olan, kendi rızâsı için şükredilen, şükür olarak yapılan iyi işlerin daha fazlasıyla karşılığını veren, insanlara nimetlerini artırarak şükür muâmelesi yapan
SelāmالسلامHer türlü eminliğin, salimliğin aslı olan,güvenlik verren. Selam, İslam sözcüğüyle aynı semantik kökten türer.
Semîالسميعİşiten, işitme kuvvetine sâhip olan ve işitme gücünü veren
TevvâbالتوّابTövbeleri çok kabul eden, tövbe kapısını açık tutarak tövbe etme imkânı veren
VâcidالواجدVârolan ve herşeyi vâreden, icâd eyleyen; varlığı kendinden olan; dilediğini istediği anda var edip yaratan
VâhidالواحدTek, bir olan; kendisinden başka tanrı olmayan
VâlîالواليYardım eden, destek veren, işleri düzenleyen, yöneten
VârisالوارثBütün servetlerin gerçek sâhibi
VâsiالواسعBağışlaması bol ve rahmeti çok olan
VedûdالودودÇok şefkatli, muhabbetli, sâlih kullarını çok seven ve onlarca çok sevilen, onları rahmet ve rızâsına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya yegâne lâyık olan
Vehhâbالوهّابkarşılıksız veren
VekîlالوكيلHayâtını Allah'a tevekkül ederek düzenleyen ve böylece O'na sığınanların işlerinde kendilerine yardım eden
VelîالوليDost, emir sâhibi ve iyi insanların, yâni müminlerin dostu (velîsi) olup onlara yardım ederek işlerini yöneten
ZâhirالظاهرGörünen, varlığında hiç şüphe olmayan, varlığı herşeyden âşikâr olan
Zülcelâl-i vel-İkrâmذو الجلال والإكرامHem azamet, hem de fazl-u kerem sâhibi.