Uzun süredir ekranlarda olmayan bu film yaz tatili boyunca ekranlarda!
1.KISIM:
Uyarı: Şarkının açılması için öncelikle Adobe veya herhangi bir müzik programının son sürümünü yükleyin! Son yükleme süresi: 21 Mayıs 2009
Ülke | Yorumcu | Şarkı | |
---|---|---|---|
01 | Litvanya LRT | Sasha Son | Love |
02 | İsrail IBA | Noa & Mira Awad | There Must Be Another Way |
03 | Fransa France 3 | Patricia Kaas | Et S'il Fallait Le Faire |
04 | İsveç SVT | Malena Ernman | La Voix |
05 | Hırvatistan HRT | Igor Cukrov feat. Andrea | Lijepa Tena |
06 | Portekiz RTP | Flor-de-lis | Todas As Ruas Do Amor |
07 | İzlanda RÚV | Yohanna | Is It True? |
08 | Yunanistan ERT | Sakis Rouvas | This Is Our Night |
09 | Ermenistan AMPTV | Inga & Anush | Jan Jan |
10 | Rusya C1R | Anastasia Prikhodko | Mamo |
11 | Azerbaycan İctimai | AySel & Arash | Always |
12 | Bosna Hersek BHRT | Regina | Bistra Voda |
13 | Moldova TRM | Nelly Ciobanu | Hora Din Moldova |
14 | Malta PBS | Chiara | What If We |
15 | Estonya ETV | Urban Symphony | Rändajad |
16 | Danimarka DR | Brinck | Believe Again |
17 | Almanya NDR | Alex Swings Oscar Sings! | Miss Kiss Kiss Bang |
18 | Turkiye TRT | Hadise | Düm Tek Tek |
19 | Arnavutluk RTSH | Kejsi Tola | Carry Me In Your Dreams |
20 | Norveç NRK | Alexander Rybak | Fairytale |
21 | Ukrayna NTU | Svetlana Loboda | Be my Valentine! (Anti-crisis Girl) |
22 | Romanya TVR | Elena | The Balkan Girls |
23 | Birleşik Krallık BBC | Jade Ewen | It's My Time |
24 | Finlandiya YLE | Waldo's People | Lose Control |
25 | İspanya TVE | Soraya | La Noche Es Para Mí (The Night Is For Me) |
ANNEM Annelerin en güzeli, Sensin, benim güzel annem. Ilık esen bahar yeli, Sensin, benim güzel annem. Güneş yüzlü, altın kalpli, Ağır başlı, tatlı dilli, Meleklerin eşi sanki Sensin, benim güzel annem. Açan çiçek, çağlayan su, Gülümseyen engin duygu, Evimizin mutluluğu Sensin, benim güzel annem. H. Latif SARIYÜCE | |
ANNE Annemi ben çok severim, Melek annem, güzel annem, Üzülmesin sakın derim Melek annem, güzel annem. İyi doğru sözler onda, Şefkat dolu gözler onda, Sevgi, ışık var yolunda, Melek annem, güzel annem. Anne yüzü ne asil yüz, Anne gözü ne derin göz, Anne özü, pırlanta öz, Melek annem, güzel annem. Rıfat Necdet EVRİMER | |
ANACIĞIM —Anneme ve bütün annelere— Nasıl hatırlamam anacığım nasıl Kaç geceler bana ninni söylerdi Hasta olunca oydu başucumda bekleyen Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi. Nasıl hatırlamam anacığım nasıl Uzun kış geceleri masal masaldı Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı. Nasıl hatırlamam anacığım nasıl Yıkayan oydu mürekkep lekeli parmaklarımı Akşam biraz geciksem yollara düşerdi Sokağa çıkarken «Yavrucuğum üşütme» derdi. Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı. Nasıl hatırlamam anacığım nasıl Bilirim yine kalbinde yerim anacığım Selam sana Anneler Günü İstanbul’dan Yeni dönmüşçesine bir akşam okuldan Vefalı ellerinden öperim anacığım. Ümit Yaşar Oğuzcan |
Bir kış günü bir kraliçe pencerenin önünde dikiş dikerken iğne eline batmış. Hemen bir parça pamukla elinden akan kanı silmiş. Keşke demiş kraliçe ” teni şu pamuk kadar beyaz, dudakları kan damlası kadar kırmızı ve saçları şu pencerenin pervazı kadar kara bir kızım olsa.”
Bir gün kraliçenin dileği yerine gelmiş. Bebeğine Pamuk Prenses adını vermiş. Ne yazık ki, kısa süre sonra ölmüş. Kral zaman içerisinde yeniden evlenmiş. Karısı güzel bir kadınmış ama cok iyi kalpli değilmiş. Bütün gün aynanın karşısına geçip, “Ayna ayna dile gel, söyle bana kim daha güzel ” diye sorarmış. Ayna da şöyle cevap verirmiş; “Bundan kuşku duyan var mıdır bilmem, tabi ki en güzel sizsiniz kraliçem.”
Günlerden bir gün ayna kraliçenin bu sorusuna farklı bir yanıt vermiş; “Bunu nasıl söyleyeceğim bilemem ama Pamuk Prenses sizden güzel kraliçem.” Bunun üzerine çok sinirlenen kraliçe hemen bir avcı bulmuş ve ona “Pamuk Prensesi alıp ormana götür ve bana onun yüreğini getir,” diye emretmiş. Adamcağız Pamuk Prensesi ormana götürmüş ama öldürmeye kıyamamış. Durumu anlayan Pamuk Prenses “beni burada bırak. Bir daha asla geri dönmem merak etme” diyerek avcıya yalvarmış. Avcı da merhamete gelmiş ve onu orada bırakıp bir ceylanın yüreğini kraliçeye götürmüş.
Pamuk Prenses ormanda saatlerce yol almış. Tam kaybolduğunu düşünürken küçük bir kulübe görmüş. Kapıyı çaldığı halde kimse açmayınca da içeri girmiş. Ne ilginç bir evmiş bu böyle. Masada yedi küçük tabak ve yedi küçük bardak duruyormuş. Zavallı Pamuk Prenses çok aç olduğu için hemen bir şeyler yemiş. Sonra da üst kata çıkmış. Bir kaç saat sonra Pamuk Prenses öfkeli seslerle uyandırılmış. “Bizim evimizde ne arıyorsun sen?” Pamuk Prenses işçi giysileriyle evin içinde dolaşıp duran yedi küçük adama bakmış. Başına gelenleri onlara anlatmış. “Gördüğünüz gibi,” demiş “gidebileceğim hiçbir yer yok “Hayır var” diye bağırmış yedi cüceler hep bir ağızdan. “Burada kalabilirsin! Ama biz yokken kapıyı hiç bir yabancıya açmamalısın.”
Böylece Pamuk Prenses cücelerin evinde yaşamaya başlamış. Eskisinden çok farklı bir hayatı varmış artık. Uzun günler boyunca konuşacak birini özlüyormuş. Bir sabah yaşlı bir kadın kapıyı çalmış. Elindeki sepette bir sürü ilginç şey varmış. Pamuk Prenses açık pencereden uzanarak kadınla konuşmaktan kendini alamamış.
Pamuk Prenses o yaşlı kadının aslında kılık değiştirmiş olan kraliçe olduğunu anlamamış. Meğer kraliçe aylarca aynaya bakmadıktan sonra bir gün bakmayı denemiş de ayna ona, “bunu nasıl söyleyeceğimi bilemem, ama Pamuk Prenses sizden güzel kraliçem,” deyivermiş. Kraliçe bunun üzerine öfkeyle yollara düşüp Pamuk Prenses’in gizlendiği yeri bulmuş.
“Kapıyı yabancılara açmaman akıllıca,” demiş kraliçe. “Ama lütfen şu elmayı bir iyi niyet belirtisi olarak kabul et.” Böyle bir şeyi reddetmek ayıp olacağı için Pamuk Prenses elmayı almış ve kadın gidince kocaman bir ısırık almış. Cüceler işten eve döndüklerinde Pamuk Prenses’i yerde cansız yatar bulmuşlar. Elma hala elinde duruyormuş. Cüceler ağlayarak, “Bu kraliçenin işi!” demişler. Büyük bir kederle Pamuk Prenses’in cansız bedenini taşıyıp camdan bir tabuta koymuşlar.
Bir sabah oralardan geçmekte olan bir prens tabutu ve içindeki güzel kızı görmüş. Görür görmez de aşık olmuş. “Onu saraya götürmeliyim” demiş. “Bir prensese böylesi yakışır.” Cüceler karşı çıkmamışlar. Prense tabutu taşımasında yardım etmişler. Ama tam bu sırada Pamuk Prensesin boğazındaki elma parçası çıkmış. Pamuk Prenses yattığı yerden doğrulup gülümsemiş. Pamuk Prenses ve prens çok mutlu bir hayat sürmüşler. Kötü kalpli kraliçe ise öfkesinden çok kısa bir süre sonra ölmüş.
NOT: BU ARALAR BU ŞARKIYI ÇOK DİNLİYORUM AMA İNANIN BANA SÜPER BİR ŞARKI.
HOŞGELDİN! BURDA İSTEKLERİNİ BELİRTEBİLİR,
YORUM YAZABİLİR VE BU SİTEYİ İZLEYEBİLİRSİN. ARKADAŞLARINA BİLE TAVSİYE
EDEBİLECEĞİN KAYITLAR VAR. AMA SİZ İSTEKTE BULUNURSANIZ İSTEKLERİNİZİN OLDUĞU
BİR SİTE OLUR VE DAHA ÇOK HOŞUNUZA GİDER. İYİ EĞLENCELER!